20 finalistin ortasından seçilerek Türkiye’nin en hoş kızı unvanını alan 24 yaşındaki İdil Bilgen geçen günlerde kraliçelik tacını giydi. Ancak Koç Üniversitesi tıp fakültesi mezunu Bilgen, toplumsal medyanın beklentisini karşılayamadı.
Bilgen hakkında “İç hoşluğuna mi baktılar?”, “Yarışmada torpil mi var?”, “AKP iktidarı sonrası hoşluk anlayışımız da değişti” halinde acımasız yorumlar yapıldı.
Eleştirileri önemsemediğini belirten Bilgen, yaptığı açıklamada şu tabirleri kullandı:
“Açıkcası bence çok yanlış bir algı var ülkemizde. Bu hoşluk müsabakası, yalnızca fizikî görünümümüzü kapsamıyor. Aslında Miss World yarışı, çok donanımlı, eğitimli hoş bayanları seçiyor ve onlar yarışıyor. Dolasıyla iç hoşluğunun, o beyninin hoşluğu, duruşu, zarafeti, lisan bilgisi, kendini taşıma biçimiyle var olan bayanlar hoş olarak göründüğü için. Zira hoşluk bence bir bütün. Sonuçta yalnızca fizikî bir hoşluk değil.”
“Bunların bütününü oluşturarak, Miss World’e bu türlü bayanlar çok kıymetli toplumsal sorumluluk projelerine katılıyor. Bunları tanıtıyorlar ve ülkelerini bu türlü temsil ediyorlar. Benim de kanser üzerine araştırmalarım var. Esasen kanser üzerine uzmanlaşmak istiyorum. Hasebiyle kendimi ülkemde bu platformda – bu aslında yurt dışında çok saygın bir platform – başarılı bir halde temsil edebileceğimi düşündüğüm için başvurdum. Bu türlü bir sonuç aldım. Çok da memnunum, çok gurur duyuyorum bu unvanı taşımaktan.”
“ÇOK MANALI, ÇOK DEĞERLİ BİR ÜNVAN”
“Açıkçası ben Türkiye Hoşu seçilmeden evvel benim doktor unvanım oldu. Ben buraya hala bir doktor olarak katılmış oldum ve bu benim katiyetle birinci unvanım. Bunu gururla hayat uzunluğu, mesleğim boyunca taşıyacağım. Türkiye Hoşu unvanı da bence çok manalı, çok değerli bir unvan. Bunu taşımaktan çok gurur duyuyorum. Ben ikisini birleştirmenin bence bir sorun değil, tam bilakis çok hoş bir bütün olduğunu düşünüyorum.”
24 yaşındaki genç hekimin Bingöl Yayladere İlçesi Toplum Sıhhati Merkezi’ne atandığı ortaya çıktı.
