Gazeteci Yılmaz Özdil toplumsal medya hesabından CHP ve idaresini eleştiren bir paylaşım yaptı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sloganı olan “Sana Söz”e de atıfta bulunan Yılmaz Özdil, “Sana kelam, guguk kuşu operasyonu’nu gün gün isim isim anlatacağım!” dedi.
Yılmaz Özdil, 5 Kasım 2015 tarihli Sözcü’de yazdığı “Guguk Kuşu” başlıklı yazısında CHP’nin ele geçirildiğine yönelik bir yazı yayımlamıştı.
Yılmaz Özdil şunları kaydetmişti:
“Guguk kuşu.
En tehlikeli…
En sinsi kuş çeşididir.
Gözüne kestirdiği yuvanın etrafında dolanır, saksağan yuvası, ispinoz yuvası, ötleğen yuvası fark etmez, yabancı cinslerin yumurtlamasını, kuluçkaya yatmasını bekler, uygun vakti kollar, amaç aldığı yuva boş bırakıldığında, anında gelir, kaşla göz ortasında bir yumurtayı yuvadan atar, kendi yumurtasını onun yerine yerleştirir, pırrr, masraf.
Yuvanın sahibi geri döner, kendi yumurtalarından birinin dışarı atıldığını, onun yerine kendisinden olmayan yumurtanın monte edildiğini fark etmez, kuluçkaya yatmaya devam eder.
Guguk yavrusu, kendisini oraya monte eden annesi kadar tehlikeli, annesi kadar sinsidir. Hangi yuvaya bırakılırsa bırakılsın, kabuğunu öbür yumurtalardan en az bir gün evvel kırar, bir gün evvel doğar.
Ve, doğar doğmaz…
Uygun vakti kollar, yuva boş bırakıldığında, ittirir kaktırır, öbür yumurtaları yuvadan dışarı atar.
Böylece… Yuvanın gerçek evlatları imha edilir, guguk yavrusu kendisine ilişkin olmayan yuvanın tek mirasçısı olur.
Kandırdığı, yuvasına yerleştiği ana’nın şefkatini, fedakarlığını, besleme, müdafaa kollama, büyütme içgüdüsünü sömürmeye başlar.
Vahametin farkında olmayan zavallı ana besler, besler, besler… Guguk yavrusu, kendisini besleyen ana’dan daha iri hale gelir.
Artık işi bitmiştir.
Yuvaya gereksinimi kalmamıştır.
Ne yapar biliyor musunuz?
Yuvayı dağıtır.
Öyle sarfiyat.
Yeni CHP…
Guguk kuşudur.
Üç milyon altı yüz yetmiş beş bin dokuz yüz kırk birinci sefer, tahminen bu sefer anlaşılır umuduyla, tekrar yazıyorum… Yeni CHP’nin misyonu Yeni Türkiye’ci AKP’yi iktidarda tutmaktır.
Atatürkçüleri, yurtseverleri, ulusalcıları yuvadan dışarı atıp, ikinci cumhuriyetçileri, siyasal İslamcıları, Kürt milliyetçilerini, liboşları, cemaatçileri, soykırımcıları, tescilli casusları, sorosçuları monte etmek… Gözümüzün içine baka baka “guguk kuşu operasyonu”dur.
Gaflet değildir.
Dalalettir.
Alt takımlardaki beşerler Mustafa Kemal Türkiyesi ve ihtilallerini korumak için çırpınırken, Yeni CHP’nin zirvesine paraşütle indirilenlerin maksadı, partiyi partisizleştirmektir. Kimliksizleştirmektir.
“Ne yaparsak yapalım kazanamıyoruz” hissini, “yenilgiyi kanıksama” hissini, Atatürkçü seçmenin zihninde kökleştirmektir.
Üstelik tüm bunları… CHP’yi yuvası olarak bilenlerin, adeta ana şefkatiyle sahip çıkanların, sevgisini, fedakarlığını, sömürerek yapmaktır.
Üç milyon altı yüz yetmiş beş bin dokuz yüz kırk ikinci sefer,belki bu sefer anlaşılır umuduyla, tekrar yazıyorum… CHP’yi geri almadan, Türkiye’yi geri alabilmek mümkün değildir.
“Sen kim oluyorsun da, bize bunları söylüyorsun” diyenler olabilir… İzah edeyim.
Gençliğe Hitabe’den aldığım yetkiyle söylüyorum.
–
Tıpış tıpış değil…
Defolup gideceksiniz kardeşim!”